DİLLERE DESTAN RENGE DİLLERE DESTAN ŞENLİK

Trakya Üniversitesinin stratejik plan çerçevesinde ele alarak yeniden kent kimliğine kazandırdığı Edirne Kırmızısı, renge can veren kök boya bitkisinin hasat edilerek boyama işlemlerinin de gerçekleştiği Edirne Kırmızısı Hasat Günü Şenliği’nde, bilim ve sanat dolu etkinliklerle ele alındı.
Öğr. Gör. Orkun Akman tarafından yurt dışında bulunarak gündeme taşınan ve Trakya Üniversitesinin uzun uğraşlar sonucunda Amerika’daki bir kütüphaneden getirilen Rouge d’Andrinople isimli Fransızca bir kitapla anavatanına dönüş hikâyesi başlayan Edirne Kırmızısı, doğduğu topraklara köklerini salmaya devam ediyor.
Öğr. Gör. Orkun Akman koordinatörlüğünde ve Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun destekleriyle bir stratejik plan çerçevesinde ele alınarak yeniden kent kimliğine kazandırılan Edirne Kırmızısına eşsiz rengini veren kök boya bitkisinin Edirne topraklarında yetiştirilmesi ile rengin üretim aşamasına geçildi. Edirne’de yeniden toprakla buluşan Rubia tinctorum L. isimli kök boya bitkisinin hasadı Trakya Üniversitesi, Trakya Tarımsal Araştırmalar Enstitüsü, Kiğılı ve Kilim Group’un iş birliğinde bilim ve sanat dolu bir etkinlikle şenlik havasında gerçekleştirildi.
Notalar, Edirne Kırmızısı ile Döküldü…
Edirne Kırmızısı’nın farklı kullanım alanlarında uygulanması ve sanatta da can bulması amacıyla Trakya Üniversitesi Devlet Konservatuvarının girişimleri ve Dr. Öğr. Üyesi Sela Can Dökmeci’nin fikriyle kök boya bitkisi kullanılarak Devlet Konservatuvarı yüksek lisans öğrencisi Luthier İbrahim Akın tarafından keman ve viyola üretildi. Tüm aşamaları kayıt altına alınarak bir film haline getirilen Edirne Kırmızısı renginde enstrümanların yolculuğunun da katılımcılarla paylaşıldığı etkinlikte, Rektör Yardımcısı ve Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Ahmet Hamdi Zafer (keman) ve Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrasından Efdal Altun (viyola) Mozart’ın keman ve viyola için düeti ile Dede Efendi’nin “Yine Bir Gülnihal” adlı ilk Türk valsi olan eserini seslendirdiler.
Notaların ve rengin büyük beğeni topladığı konserin ardından şair Kasım Alper Özdemir’in seslendirdiği Hz. Mevlana’nın ve Yunus Emre’nin gönüllere dokunan birbirinden değerli şiirleri eşliğinde Edirne Kırmızısı renginde kıyafetle sema gösterisi gerçekleştirildi.
Müziğin, şiirin ve eşsiz bir rengin armoni içerisinde bir arada olduğu etkinliğin ardından açılış konuşmalarına geçildi.
Açılış Konuşmalarında Edirne Kırmızısının Önemine Vurgu Yapıldı…
Edirne Kırmızısı’nın tohumdan bitkiye, bitkiden renge, renkten katma değeri yüksek ürünlere uygulanmasına dair fikir ve görüşlerin akademisyenler ve sektör temsilcilerinin katılımıyla multidisipliner ve interdisipliner nitelikte ele alındığı Sultan II. Bayezid Külliyesi Toplantı Salonu’nda düzenlenen panel öncesinde açılış konuşmaları gerçekleştirildi.
Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık ve eşi Dilek Kırbıyık Hanımefendi ile Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem ile araştırmacı ve sektör temsilcilerinin katıldığı etkinlikte açılış konuşması gerçekleştiren Trakya Üniversitesi Edirne Kırmızısı Projeler Koordinatörü ve Özel Kalem Öğr. Gör. Orkun Akman, Süheyl Ünver’in “Her şey biter, Edirne bitmez…” sözünü vurgulayarak “Edirne; tarihi şanla, şerefle, kahramanlık hikâyeleriyle olduğu kadar bir o kadar da acıyla, kederle dolu bu kent, kanatlarının altında onlarca kültürel değeri, yüzlerce mimari eseri ve binlerce acı tatlı hikâyeyi barındırıyor. Hadrian yaşamış adını vermiş. Mehmet doğmuş ve ‘Fatih’ unvanını alıp çağ açmış, çağ kapamış. Sinan yerleşmiş ve en güzel eserini bırakmış. İlhan Koman yetişmiş ve dünyaya açılmış. İşte birçok medeniyetin izlerini taşıyan bu kadim kentin yüzlerce yıl saklı kalmış, unutulmaya yüz tutmuş ancak yine de ihtişamından hiçbir şey yitirmemiş bir değeri daha var: Edirne Kırmızısı…” dedi.
Tarihsel açıdan büyük bir anlam ifade eden ve zaman içerisinde maalesef unutulan bir değeri kurumsal zemine oturtmak amacıyla bilimsel, akademik, kültürel, sanatsal, ticari çalışmalar yürüten ve rengin yeniden dünyaya açılmasını sağlayan Trakya Üniversitesi öncülüğünde başlatılan çalışmaların meyvesini vermeye başladığını vurgulayan Orkun Akman “Bu rengi geniş bir yelpazede, disiplinler arası olarak eczacılıktan modaya, tekstilden kimyaya, güzel sanatlardan turizme, tarihten edebiyata kadar birçok alanda değerlendiren Trakya Üniversitesi tarafından başlatılan çalışmalar artık Edirne'deki tüm diğer kurum ve kuruluşların da desteğiyle giderek büyüdü, büyümeye de devam edecek. Bu noktada yaptığımız çalışmalara her koşulda destek veren Valimiz H. Kürşat Kırbıyık’a, Rektörümüz Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’na, Rektör Yardımcısı ve Devlet Konservatuvarı Müdürü Prof. Ahmet Hamdi Zafer’e, Müdür Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Sela Can Dökmeci’ye, Sultan II. Bayezid Külliyesi Trakya Üniversitesi Müzeleri Sorumlusu Öğr. Gör. Ruhi Pehlivancık’a, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek’e, Türkiye’nin en büyük markalarından Kiğılı’nın Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sayın Hilal Suerdem’e, Kilim Group Kartaltepe Mensucat Fabrika Müdürü Nadir Kartal’a teşekkür ederim. Ayrıca Üniversitemizde bu çalışmalara akademik olarak destek veren Prof. Dr. Mustafa Tan, Doç. Dr. Nilgün Becenen, Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Gedik, Öğr. Gör. İsmail Yüce ve Öğr. Gör. Necla Sevinir Bakla’ya teşekkürü borç bilirim.” şeklinde konuştu.
Edirne Kırmızısı’nın ismiyle müsemma olduğu kente, doğduğu topraklara yüzlerce yıl sonra geri döndüğünü vurgulayan Akman “Nasip olmaz her şehre bir renkle anılmak. Ve nasip olmaz her renge bir şehirle anılmak. Hele ki o şehir Edirne’yse…” cümleleriyle konuşmasını sonlandırdı.
Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü olarak Edirne Kırmızısı’nın yeniden canlandırılması ve kent kimliğine kazandırılması çalışmalarının içerisinde yer almaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduklarını belirten Müdür Doç. Dr. Adnan Tülek “Trakya Üniversitesi iş birliğinde üç yıl önce başladığımız çalışmalarımızda bitkiler hasat olgunluğuna geldi. Sektörümüzün renkle, kumaşla ilgili önde gelen temsilcileri burada. Enstitümüz ve kıymetli çiftçilerimiz Edirne Kırmızısı’na rengini veren hammadde Rubia Tinctorum L. bitkisini inşallah daha hızlı bir şekilde üretime alacak ve tedarik noktasında Edirne önemli bir rol oynayacak. Katma değer oluşturması noktasında çalışmalarımıza devam edeceğiz.” diyerek Vali H. Kürşat Kırbıyık ve Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu olmak üzere çalışmalarında destek olan kurum ve kişilere teşekkür etti.
Edirne Kırmızısı ve Kiğılı’nın tarihsel yolculuğundan ve bu yolculuğun kesişim noktasından bahseden Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem “Edirne Kırmızısı projesinde yer almamızın en önemli sebebi ise bizim için bir renk olmanın çok ötesinde. Şöyle bir düşünürsek ismini bulunduğu şehirden alan kaç renk sayabiliriz? Edirne Kırmızısı da işte bu yüzden büyük bir kültürel değerimiz. Hem kendi coğrafyamızda hem de yanı başımızda. 2021’de Trakya Üniversitesi ile bir araya gelerek akademik çalışmalarla birlikte iş birliğimizi başlattık ve Edirne Kırmızısı’nı eski ihtişamlı günlerine döndürmek istedik. Trakya Üniversitesi ile ‘Edirne Kırmızısının Çağdaş Yaklaşımlarla Tekstil Desen Çalışmalarında Kullanımı’ isimli bildiriyi, 8 ülkeden akademisyen ve araştırmacıların katılımıyla çevrim içi olarak gerçekleşen 2. Uluslararası Kültür, Sanat ve Edebiyat Kongresi’nde sunduk. Ardından tasarımcılarımız tarafından ‘Edirne Kırmızısı Özel Koleksiyonu’nu hazırladık. Koleksiyonda, modern dünyada kültürel kodlarla örülü renk ve desenleri tekrar hayata geçirerek rengi kent kimliğine da kazandırmak ve kültürel mirasımıza sahip çıkmayı hedefledik. Erkek giyim sektöründeki uzmanlığımız ile rengin büyüleyici hikâyesiyle tarih sahnesindeki yerini bir daha kaybetmemek üzere koleksiyonumuzun ilk parçalarını şal/atkı, kravat, mendil olarak hazırladık. Tasarımlarımızla rengin nadideliğini ve değerini bir kez daha vurgularken geçmişten bugüne taşınan tarihi dokusuyla da zamansız bir görünüm sağlıyoruz. Burada iki işlev aynı anda bizim için çok önemli. Çünkü burada hem ülkemize kültürel bir borcumuzu yerine getiriyoruz hem de bir sosyal sorumluluk yerine getiriyoruz. Bu proje bizim için gerçekten çok önemliydi. Hikâyesi ile büyük ilgi gören bu kültürel mirasa sahip çıkabilmek ve yaşatabilmek bizim için büyük gurur.” dedi.
Projenin büyümesiyle heyecanlarının da arttığını vurgulayan Suerdem “Hasadı yapılacak olan bitkiden elde edilecek renk ile mevcutta bulunan şal/atkı, mendil ve kravatın yanı sıra tasarım süreci tamamlanmış olan yağmurluk, hafif mont, yelek, sweatshirt ve tişörtten oluşan yeni parçalarımızın üretiminde değerlendireceğiz. Bize yakışan yaşadığımız ülkeye ve kültüre sahip çıkmak, gelecek nesillere bu değerleri aktarabilmek. Bu sebeple Türkiye’ye ait birçok değeri Kiğılı olarak destek olmaya, sahiplenmeye ve yaşatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Masalsı bir renk olan Edirne Kırmızısı’nı masalsı bir üslupla anlatan Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, rengin Orkun Akman’ın yeniden gündeme taşıması ve Trakya Üniversitesi çatısı altında kent kimliğine kazandırılma çalışmalarını aktararak “Trakya Üniversitesi olarak birtakım toplantılar gerçekleştirdik. Sonra ne yapılabilir diye düşündük, bunlar günümüzde hayat bulur mu? Türkiye’nin lider erkek giyim firması Kiğılı ile bir araya geldik. Hızlıca kitapta yer alan desenlerden oluşan yani bizim değerlerimizi içeren kravatlar ve şallar ortaya çıktı. Sonra bu kırmızı renk nereden geldi diye düşünürken sevgili Mustafa Tan hocam bu bitkiyi araştırdı, İran'dan başka yerlerden tohumlarını getirtti ve bir proje ortaya çıktı. Havsa’da 5 farklı tür büyütüyoruz. Hangisi bu bölgenin en iyi ürününü verecek diye çalışma yapıyoruz ve fark ettik ki Edirne'nin birçok yerlerinde, köylerinde bu bitki var aslında.” dedi.
Günümüzde kullanılan kimyasal boyaların aksine Edirne Kırmızısı’nın zararlı olmadığını aksine antimikrobiyal özelliğiyle faydalı da olduğunu söyleyen Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu “Sizi mikroplardan koruyan bir çorabınız veya bir atkınız olduğunu düşünün. Çocuk oyuncaklarının da bu renge boyandığını düşünün. Çocuklarımız zarar görmeden oynayabilecekleri oyuncaklar güzel olmaz mı? İki müzik enstrümanını Edirne Kırmızısı’na boyadık ve notalar ile rengin armonisine sizler de şahitlik ettiniz. İşe tüm bunlar bize bir pencere araladı.” dedi.
Trakya Üniversitesi çatısı altında ve kurumlar arasında örnek iş birliği ile tüm bu çalışmaların güçlü bir ekip işi olduğuna dikkat çeken Rektör Tabakoğlu “Trakya Üniversitesinde hocalarımız bu rengin kumaşa aktarım aşamaları üzerine çalıştılar. Tarımsal Araştırma Enstitümüz, kök boya bitkisini bir ürün olarak ekti ve şimdi çiftçilerimize alternatif bir ürün olarak ekmeleri yönünde tavsiyelerde bulunuyor. Hemşehrimiz Sabriye Cemboluk Hanımefendi, yazdığı romanla bu rengi edebiyat dünyasına kazandırdı. Edirne Kırmızısı, tüm güzelliği ve zarafeti ile EFOD’un fotoğraf sanatçılarına nazlı bir güzel edası ile poz verdi.” ifadelerini kullandı.
Trakya Üniversitesi önderliğinde gerçekleşen tüm çalışmalara canıgönülden destek veren başta Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Kiğılı ve Koordinatör Öğr. Gör. Orkun Akman olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür eden Rektör Tabakoğlu konuşmasını şu cümlelerle sonlandırdı:
“Edirne Kırmızısı proje ve çalışmalarımız, gittikçe büyüyecek. Kırmızı, Yaradan’ın gücüdür ve üzerine düştüğü yeri dönüştürür. Yaradan’ın güzel gücü, o kırmızı renkle güneş ve alev ile sizleri her zaman iyiye ve güzele dönüştürsün.”
Etkinlikte bir açılış konuşması yapan Vali H. Kürşat Kırbıyık; birçok farklı medeniyete ev sahipliği yapan Edirne'de, Edirne Kırmızısı’nın bu kadim medeniyetin bir göstergesi olduğunu söyledi. Rengin tanıtılması için atılan adımların çok önemli olduğunu dile getiren Vali Kırbıyık “Son dönemde bunun bir strateji ile beraber atılan bu adımlar çok önemli. Çünkü Edirne Kırmızısı inanılmaz geniş bir alanda kullanılabilecek, sergilenebilecek bir markadır. Alanımız çok geniş, atılacak çok adımlar var. Bunlar önemli başlangıç adımları ama bir yerden sonra inşallah artık koşarak ilerleyeceğimiz bir döneme gireceğimizi düşünüyoruz.” dedi.
Edirne’deki ticaret insanlarına da rengin tanıtılması için önemli görev düştüğünün altını çizen Vali Kırbıyık “Bu şehre şu ana kadar ki zamana baktığımızda 4,7 milyon giriş var sınır kapılarından. 4,7 milyon büyük bir rakam. Bizim burada çok büyük bir pazarımız var, bu insanlara sunulacak çok fazla ürünümüzün olması lazım. Bu anlamda da şehrimizin iş insanlarına bir çağrıda bulunuyorum; Edirne Kırmızısı’nı kullanabileceğimiz her alanda kullanmamız lazım, bunu markalaştırmamız lazım. Ticari anlamda da şehrin bir ürünü olarak sergilememiz gerektiğini değerlendiriyorum.” diye konuştu.
"Edirne Kırmızısı Hasat Günü Şenliği" bilimsel, sanatsal ve kültürel etkinliklere sahne oldu. 
Açılış konuşmalarının ardından Edirne Valisi H. Kürşat Kırbıyık ve eşi Dilek Kırbıyık Hanımefendi ile Rektör Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu, Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, Kiğılı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Hilal Suerdem, protokol üyeleri ve katılımcılar tarafından Edirne Fotoğraf Sanatı Derneğinin (EFOD) “Kırmızı” konulu fotoğraf sergisi gezilerek eserler incelendi.
Fotoğraf sergisi açılışının ardından Coğrafi İşaret başvurusu sürecinde Trakya Üniversitesinde görevli bilim insanlarının Edirne Kırmızısı ile ilgili yaptığı çalışmalar sonucu elde edilen ürünlerin sergilendiği stantlar ziyaret edildi. “Edirne Kırmızısı Yeniden Doğuyor” ismini verdikleri sergide Edirne Kırmızısı ile ilgili farklı disiplinlerde yürüttükleri çalışmalar hakkında Prof. Dr. Mustafa Tan, Dr. Öğr. Üyesi Nilgün Becenen, Dr. Öğr. Üyesi Gülşah Gedik, Öğr. Gör. İsmail Yüce ve Öğr. Gör. Necla Sevinir Bakla katılımcılara bilgiler verdi.
Sabriye Cemboluk’un “Edirne Kırmızısı” kitabını imza günü ve Kiğılı firmasının Edirne Kırmızısı’ndan ürettiği tekstil ürünleri sergisi de gezilmesi ile ilk bölümü sona eren program, öğleden sonra “Topraktan Kumaşa Edirne Kırmızısı” paneli ile devam etti.
Ek Resimler
Bu içerik 11.10.2022 tarihinde yayınlandı ve toplam 1176 kez okundu.