EDİRNE NİN KIRMIZISI , EDİRNE KONFERANSLARINA KONU OLDU

Edirne’nin tarihine ve kültürüne ışık tutmak amacıyla Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından düzenlenen ve alanında uzman birbirinden değerli isimlerin katkı sunduğu “Edirne Konferansları” serisinin konuğu, Trakya Üniversitesi Edirne Kırmızısı Projeler Koordinatörü Orkun Akman oldu.

Trakya Üniversitesi Merkez Kütüphane Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Konservatuar Müdürü Prof. Ahmet Hamdi Zafer, Kütüphane Dokümantasyon Daire Başkanı ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, Havsa Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Mustafa Tan, Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Muzaffer Demir, akademisyenler, araştırmacılar ve vatandaşlar katıldı.

Konferansta bir açılış konuşması yapan Trakya Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, merkez olarak düzenledikleri konferans serilerinin yıl dönümü olduğunu belirterek Edirne’nin kaybolan bir değeri olan Edirne Kırmızısı’nı dinleyecek olmanın heyecanını yaşadıklarını belirtti. Edirne Konferansları serisi ile Edirne’nin köklü tarihine bir yolculuk yaptıklarını ifade eden Çetin, katılımcılara teşekkür etti.

“Edirne Kırmızısı, farklı coğrafyalarda üretilen değerlerin nasıl dünya kültür mirasına dönüştüğünün en güzel örneklerinden biri”

Edirne Kırmızısı Projeler Koordinatörü Orkun Akman da bu tür etkinliklerin üniversite ile kent halkını bir araya getirdiğini, hem akademik hem de kültürel anlamda bilgilendirici etkinlikler olduğunu belirterek “Edirne Konferansları” serisinin önemine dikkat çekti. Konferansta, Edirne Kırmızısı’nın tarihine, Edirne ile olan bağına, Avrupa’daki etkililiğine ve renk uğruna verilen mücadelelerden bahseden Akman, Edirne Kırmızısı’nın Avrupa başta olmak üzere kıtalar arası bir yayılım gösterdiğini ve bir dünya rengi olduğunu belirterek, “Edirne Kırmızısı, farklı coğrafyalarda üretilen değerlerin nasıl dünya kültür mirasına dönüştüğünün en güzel örneklerinden biri.” dedi.

“Sırdan bilime, zanaattan sanata, yerel atölyelerden küresel pazarlara…”

Avrupa’da ilk başlarda Türk Kırmızısı olarak bilinen rengin Edirneli iki boya ustasından esinlenilerek Edirne Kırmızısı olarak anılmaya başladığını anlatan Akman, uluslararası literatürde Fransızca “Rouge d’Andrinople” ismiyle anılan rengin, Sanayi Devrimi sonrası birçok tekstilcinin ve girişimcinin dikkatini çekmeyi başardığını, devamında kraliyet ve devlet hükümlerine konu olacak bir serüvene aktörlük yaptığını belirtti. Edirne Kırmızısı’nın sırdan bilime, zanaattan sanata, yerel atölyelerden küresel pazarlara uzanan bir hikâyenin başkahramanı olduğunu ifade eden Akman, “Türkler tarafından literatüre kazandırılan ve tüm dünyada bilinen iki renk vardır: Biri turkuaz, diğeri ise Türk Kırmızısı’dır. Türk Kırmızısı, Edirne Kırmızısı olarak da bilinir. 19. yüzyıla ait numune kitaplarında ‘Türk Kırmızısı’ ve ‘Edirne Kırmızısı’ terimleri aynı anda belirtilmektedir. Avrupa’da ilk başta Türk Kırmızısı adıyla bilinen Edirne Kırmızısı, boyacılarıyla meşhur Edirne’de iki boyacının Fransa’ya götürülmesi sonucu önce Avrupa’da, sonra tüm dünyada büyük bir üne ulaşmıştır. Özellikle 18. ve 19. yüzyıllarda Avrupa tekstil piyasasının en önemli figürlerinden biri haline gelen Edirne Kırmızısı, gizemini usta çırak öğretisine dayalı olarak uzun yıllar korumayı başarmıştır.” dedi.

Edirne Kırmızısı’nın tarihte endüstriyel casusluk faaliyetlerine konu olduğunu da ifade eden Orkun Akman, “Edirne Kırmızısı’nın göz alıcı rengi ve pamukla olan uyumu, 18. yüzyıl Avrupası’nda tercih nedeniydi. Kaliteli birçok kumaşa kolayca ulaşabilen tekstil firmaları birçok uğraşa rağmen rengi bir türlü elde edememişti. 1700’lü yılların sonlarına doğru Fransa başta olmak üzere İsviçre, Hollanda gibi ülkelerde Edirne Kırmızısı ile ilgili üretim yapılabilmesi için izin ilgili meslek odalarından hatta kraliyetlerden izinler alınıyordu. Böylesine peşinden koşulan bir renk için çok fazla endüstriyel casusluk olayı yaşandı. Boyama basamakları çok uzun ve zahmetli olan bu boyamanın reçetesi, tam olarak bilinmediği için Edirne Kırmızısı’nın sırrı büyük bir titizlikle saklanmaktaydı. Belki de gerçek reçetenin saklanması için farklı farklı reçeteler piyasada dolaştı.” dedi.

Rengin kumaşa aktarılması için bilimsel çalışmalar sürüyor

Konferansın devamında Trakya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Tabakoğlu’nun katkı ve destekleriyle üniversite olarak rengin kent kimliğine ve kültürüne kazandırılması çalışmalarından bahseden Akman, yetiştirdikleri kök boyadan elde ettikleri renk pigmentini laboratuvar ortamında incelediklerini, bir sonraki aşamada da rengi kumaşa basmaya başlayacaklarının müjdesini verdi.

Konferans, soru cevap bölümünün ardından fotoğraf çekimi ile sona erdi. Konferans sonunda Trakya Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Ahmet Hamdi Zafer ve Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Nurten Çetin, günün anısına Orkun Akman’a teşekkür belgesi ve hediye takdim etti.

Resim
Ek Resimler
Bu içerik 09.03.2022 tarihinde yayınlandı ve toplam 358 kez okundu.